7 Ocak 2012 Cumartesi

kuş evleri

Bir vakitler İstanbul’da yapılarda kuş evleri bulunurdu. Şimdi İstanbul’un o korkunç yangınları yüzünden sadece taş binalarda kalan bu eşsiz evcikler, bu yapıların en görünür yerine konur, bir sanat eseri gibi ince ince işlenirdi. Mimarlıkta bir hayal ürünü olan bu eserler Türk bakış açısının, ince ruhunun ve sanat zevkinin bir göstergesidir. Türk mimarisinde, Özellikle 16. yüzyıldan itibaren kuş evleri karşımıza çıkar. Serçe, saka, kırlangıç gibi korunmaya muhtaç küçük kuşlar için yapılan barınaklar, günümüzde hala muhafaza edilmektedir. En güzel örneklerinin İstanbul eserlerinde görüldüğü bu evler, Doğu Bayezid, Tokat, Amasya, Kayseri, Niğde, Antakya, İzmir, Bolu, Bursa, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Filibe, Tırnova gibi yerlerde de bulunmaktadır. Klasik devir Osmanlı mimarisi ile başlayan ve 19. yüzyıl sonlarına kadar rastlanan kuş evleri, Türk sanatkarlarının ince zevki, ustaca kompozisyonları ve kalplerindeki merhamet hissinin ortaya çıkması ile zamanla geliştirilerek ilgi çekici bir duruma getirilmiştir. Kuş evleri genellikle, binaların en çok güneş alan, sert ve soğuk rüzgarları tutmayan cephelerinde, yüksekçe, emniyetli yerlere yapılmıştır. Bunlardan bazıları:İstanbul’dakiler; Laleli’de Sultan Üçüncü Mustafa Türbesi, Üsküdar Cedide Valide Sultan Camii, Balat’ta bir evde, Üsküdar Ayazma Camii, Çarşıkapı Kara Mustafa Paşa Medresesi, Amcazade Hüseyin Paşa Medresesi, Bayezid’de Seyyid Hasan Paşa Medresesi, Veznecilerde Ragıb Paşa Mektebi, Ayasofya’da Sultan Birinci Mahmud Mektebi, Zeyrek’te Şebsefa Hatun Mekteb-i Fatih’te SultanBirinci Mahmud Kütüphanesi, Büyükçekmece Sokullu MehmedPaşa Köprüsü, Tokat’ta Ulu Cami, Niğde Kığılı Camii, AmasyaSultanBayezid Camii, Hayrabolu Çorum Mustafa Efendi Camii Antakya Ulu Cami daha pekçok değişik bina ibadethane gibi yerlerde rastlanmaktadır.