10 Aralık 2011 Cumartesi

okuduklarım

Hanzade'nin doğumundan sonra eskisi gibi kitap okuyamıyorum. Oysa ki benim için okumak nefes almak gibi. Ortaokulda cuma günleri okul çıkışı kitapçıya uğrar beğendiğim kitabı alırdım. Eve gittiğimde hızlı bir şekilde yemek yer, okumaya başlardım. Benim için büyülü anlardı. Okumayı beş yaşında öğrendiğim günden bu güne tutkuyla okudum. Meslek lisesi mezunu olmama rağmen üniversite tercihimi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden yana yaptım. Şimdi düşünüyorum da doğru karar vermişim. Ancak kelebeğim doğduktan sonra daha az okur oldum.
En son öğrencilerimi Tüyap kitap fuarına götürünce eskiden kütüphaneden alarak okuduğum Nihal Atsız'ın "Bozkurtların Ölümü" ve "Bozkurtlar Diriliyor" kitaplarının bir arada yayınlanmasıyla "Bozkurtlar" adını alan kitabını aldım. Göktürkler'in Orta Asya'daki yaşamını anlatan iyi bir kitap. On üç yıl sonra tekrar okumak çok hoşuma gitti. O zaman farkına varmadığım pek çok unsuru farkettim.



Bir de İskender Pala'nın son kitabı OD'u okumaya başladım. İskender Pala üniversite yıllarım ve sonrasında hayranlıkla takip ettiğim bir edebiyatçı. Uzun zaman Taksim Atatürk Kitaplığı'nda yaptığı edebiyat sohbettlerine devam ettim. Tadı damağımdadır. Bazı zamanlar derslerimize gelerek bizleri mutlu etmişlerdir. Bu kez "Bir Yunus Romanıyla" bizlerle. Yüreğimden vurularak, göz yaşlarımı tutamayarak okuyorum kitabını.
Her iki kitap da anlattığı farklı dönemlerle Türk kültürünün önemli unsurlarını anlatıyor. Okuyucuya tavsiyemle.


1 yorum:

  1. Hocamın ödev olarak iyi ki verdiği bozkurt kitabı ve ikinci verdiği ama okumadığım Od Allah'ın işine bak..ikiside burada

    YanıtlaSil