16 Aralık 2011 Cuma

gönüller sultanı...





Bundan tam 738 yıl önce Hz. Mevlana sevdiğine yani Allah'ına kavuştu. Bizlerde keşke Konya'da olsaydıkta Hz. Mevlana'ya hasretimizi bir nebze olsun dindirseydik.
Bilindiği gibi, Mevlâna 17 Aralık 1273′de Pazar günü akşam üstü güneş gözden kaybolup, Konya ufuklarını kızıla boyarken bu âlemden can ve bekâ âlemine göç etmiştir. Mevlânâ ölümünü gerdek gecesi “Şeb-i Arûs” “Sevgiliye kavuşma” günü olarak kabullenmişti. Şeb-i Arûs, fedakârlıkla başlar, ölüm boyunca devam eder, öbür âleme kavuşmakla tamamlanır.
Mevlana;
“Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir” der.

Sevgiliye, “Ölmek şeker gibi tatlı bir şey, canı sen aldıktan sonra seninle olunca da tatlı candan da tatlıdır, ölüm” şeklinde seslenir. Böylelikle ölüme bir başka boyut kazandırır.
İnsan sevgisinin en yüksek tezahürü görünür Mevlana'da. Onun en yegâne düşüncesi insanlar arasındaki sevgiyi yaymaktır. Mevlevilik zaten "sevgi-dostluk" anlamına gelmektedir.
Mevlana'nın gönlünde ümitsizlik yoktur ve ümitsizlik girdabına düşenlere şöyle seslenir:
"Yine de gel... Yine de gel! Ne olursan ol, yine de gel!
Hıristiyan, Mecûsi, putperest olsan yine de gel...
Bu bizim dergâhımız umutsuzluk dergâhı değildir
Yüz kere tövbeni bozmuş bile olsan yine gel!"

Çölde susuzluktan yanan gönüllerimize Mevlana şu yedi öğüdüyle su serpiyor.
Cömertlik ve yatdım etmede akarsu gibi ol
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!

2 yorum:

  1. çok ama çok güzel bir paylaşım olmuş mevlana nın söözlerine aşık biri olarak seni tebrik ederim:)

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Bizden olan bizi anlatır.Beğenmene çok sevindim. Paylaşımlarım devam edecek. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil