7 Aralık 2011 Çarşamba

...







söyleyemediğim

söz ki, ucu kırılan bir hançerdir elimde
korsanlar kuşatıyor duygu memleketini
dargın ve merhâmetsiz bir gecenin ardından
çilekeş bir gündüzün ürkek karanlıkları
fışkırıyor harflerin kapı aralığından
hançer deli, haramî, hançer ücra ve paslı
gönül mahkûm, yaralı, gönül tenhâ ve yaslı

...

çiçek, açmak üzereyken boyun büker ya hani
güneş doğmak üzereyken tutulur içimizde
beklenen bir atlıyı götüren fırtınalar
kara bir haber gibi yayılır evimizde
uzaktan bir kekliğe meftûn olan avcının
kurşunu tükenince yıkılan düşlerini
kimsesiz bir çocuğun gri gülüşlerini
ruhunda düğüm düğüm taşıyarak sessizce
söylemek istiyorum, ama heyhât ki, her söz
yollarımda uzayan kapkaranlık bir gece

1 yorum: